Doğa Çocuklar İçin Neden Bu Kadar Önemli ?
Giderek daha çok yaklaşmamız gereken doğadan her geçen gün daha fazla kopuyoruz. Özellikle çocuklar bu değişimden fazlası ile etkileniyor ve bir çok yeteneklerini daha fark etmeden kaybediyorlar. Onlara daha iyi bir hayat sunmak için iş hayatından yeterince vakit ayrılmadığı gibi giderek neleri kaybettiklerini nelerden mahrum kalarak büyüdüklerini unutuyoruz. Onlara daha küçük yaştan doğa sevgisini aşılamamız gerekirken kolay yola baş vurup onları sanal dünyalara bırakıyoruz. Oysa bir çocuğun hem zihin hemde beden gelişimi için doğada vakit geçirmesi fazlası ile önemlidir. Doğada olmak bir çok aile için tehlikeli olarak görünse de şehirlerde yaşayabilecekleri bir çok tehlikeden çok daha göze alınabilir tehlikelerle karşılaşacaklardır. Doğada geçirecekleri her an onlara kazandırdıkları başka hiç bir yerde kazanamayacakları türden. Peki ama doğa bir çocuğun gelişimi için neden bu kadar önemli ?
1) Vücut gelişimi ve sağlık
Aileler çocuklarına verdiği her besinin içeriğini takip ediyor olsa da çocuğunuz en sağlıklı yiyecekleri yese dahi hareketsizlik vücut gelişimi ve sağlığı için her zaman zarar verici olacaktır. İçerisine kapandıkları sanal dünyada onlar bir çok maceraya atılıyor olsa da gerçeklikten uzaklaşıyorlar. Haftada bir kez de olsa çocuk için doğada vakit geçirmek bu hareketsizlik sorununu büyük oranda çözmeye yardımcı olacaktır. Şehirde yapamadığı gibi koşması, tepelere ve ağaçlara tırmanması bir çok aile için tehlikeli gibi görünse de şuanda ellerinde, kollarında, bacaklarında açılacak ufak tefek yaralar ileride yaşayacağı bir çok sağlık sorunundan çok daha tehlikesizdir. Bunun yanı sıra çocuğun doğada yaptığı her hareketi düzgün boy uzaması ve vücut şekillenmesi için bir egzersiz olarak görebilirsiniz. Doğada olmak çocuğa sınırsız hareket imkanı ve şehirlerde boş zamanlarında içerisinde kaybolduğu sanal dünyadan uzaklaşma imkanı sağlayacaktır.
2) Zihin gelişimi ve dikkat dağınıklığı
Doğada vakit geçirmeleri çocukların zihin ve görsel hafızalarının gelişimi için oldukça önemlidir. Özellikle günümüzde bu kadar fazla dikkat dağınıklığı nedeni ile profesyonellere başvuran aile varken doğanın önemi dahada artıyor. Doğada vakit geçire bir çocuk etrafında olup biten şeylere odaklanır. Örneğin bir kuş sesini, bir ayak izini ya da doğadaki herhangi bir izi fark edip onu takip edecektir ya da bir çiçeğin, ağacın gelişimini izleyecektir. Bunlar onun görsel hafızasının gelişimini ve odaklanmasını geliştirir. Aynı zamanda doğada şehrin tüm elektronik sinyallerinden ve hareketliliğinden uzaklaşmak onların daha stressiz ve anlayışlı olmasını sağlayacaktır.
3) El becerisi
Çocukların küçük yaştan el becerisinin gelişmesi büyüdüklerinde onlara hem öz güven sağlayacak hemde küçük yaştan itibaren bir şeyleri başarabilme hissi ile daha çabuk kendi ayakları üzerinde durmaya başlayacaklardır. Bir çocuğun doğada bulabilecekleri ile yapabileceklerinin sınırı yoktur. Sizin için ufak tefek şeyler olsa dahi iki odun parçasından ufak bir barınak yapmak onun için bir şeyleri geliştirme becerisi sağlayacaktır. Başarma hissini bir kez tattığında çocuk bundan sonraki hayatında da bir şeyleri başarmak için zorlanmayacaktır. Karşısına çıkan zorlukları aşmakta kendisini daha rahat hissedecektir. Tüm bunların yanı sıra bir işe girişirken ön görme yeteneği de gelişecektir. Çok basit şeyler dahi yapıyor olsa bir sonraki adımı planlaması gerektiği düşüncesine alışacak, yaptığı hatalardan ders çıkartacak ve pes etmemeyi öğrenecektir.
4) Hayal Gücü
Bir çocuğun hayal gücü hiç bir zaman sınırlanamaz. Ancak bu hayal gücünü tam anlamı ile yaşayabileceği yer her zaman doğadır. Şehirlerde hayal etse dahi hayallerini gerçekleştirecek imkanlar her zaman kısıtlıdır. Hayal edip hayalleri gerçekleştirdiğini gördüğünde çocukta başarma duygusu artacak ve bundan sonraki hayatında da hayallerini gerçekleştirmek içi peşlerinden gidecek ve daha mutlu hissedecektir. Burada unutmamanız gereken şey çocuklar büyük hayaller kursa dahi küçük şeylerle tatmin olurlar. Örneğin bir saray hayal eden bir çocuk ailesinin yardımı ile yaptığı derme çatma bir kulübeden gayet tatmin olacaktır. Hayal kurmakta onları her zaman özgür bırakın ve bu özgürlüğü yaşamaları için onlara yaratabileceğiniz en güzel alan doğadır.
5) Sevgi ve merhamet duygusu
Şehirde büyümüş bir çocukla köyde büyümüş bir çocuk arasında hayvan sevgisi, ağaç sevgisi, toprak sevgisi hiç bir zaman aynı olmamıştır. Doğa ile büyümüş bir çocuk her zaman etrafına daha sevgi ve merhametle bakar. Gördüğü en ufak canlının değerini bilir. Bilgisayar oyunlarına öğrendiği öldürme duygusu ancak ve ancak doğada giderilir. Doğada göreceği her bir güzellik onu biraz daha etrafına sevgi ile bakmaya itecektir. Örneğin ötücü bir kuşun sesini bilen çocuk onu sapanla vurmaya çalışmayacaktır. Ya da bir karıncanın yuvasına yemek götürmek için verdiği emeği gören çocuk gördüğü bir tek karıncayı bile öldürmekten kaçınacaktır. Bu şekilde toplumda daha merhametli ve zarar vermekten kaçınan bireyler olacaklardır. Bunun ilerleyen yaşlarda fazlası ile faydasını göreceklerdir. Herkes etrafında kötü düşünceler ile agresif tavırlar takınan insanlar yerine sevgi ve merhametle bakan insanlar görmek isteyecektir. Doğanın onlara bu kadar çok katkısı varken çocukları böcek ısırır, kolu – bacağı yara olur diyerek onları doğadan uzak tutmak yaptığımız en büyük yanlış. Ailenizle birlikte dört mevsim haftada en az bir defa çocukları doğaya götürmek ve onlara üzerinizde yaşadığımız dünyanın güzelliklerini gösterip öğretmek hem onlar hemde hepimiz üzerinde yaşadığımız dünyanın geleceği için oldukça önemli.